bindik bir alamete - omü sözlük
Gerçek bir hikayesi olan deyim.
Şöyle ki:
\"2.mahmut zamanında habeşistan\'da bir Zürafa yakalanır ve mısır üzerinden deniz yoluyla payitahta yani istanbula gönderilir. Meraklılar daha önce hiç görmedikleri bu hayvanı görmek için kalabalık bir şekilde iskelede toplanır ve hayvanı karşılarlar. Zürafayı ilk defa görenler şaşkın şaşkın bakarlar çünkü başı öküze, boynu deveye, gövdesi de kaplana benzer Zürafanın...
Letaif-i Enderun\'da ilyas efendi bu hayvanı öyle bir anlatır, öyle bir anlatır ki, Hünkar bile merak eder ki ferman yayınlar. Fermandan birkaç gün sonra Zürafa huzura çıkarılır. Hünkar ve ahali hayvanın ağaç dallarındaki yaprakları yemesini hayretle izlerken birden Habeş Ahmet Ağa bağırır ve şunları söyler:
\"Zürafa uğurlu ve mübarek bir hayvan olup, onu eliyle tutan ve gezdiren kimse yeryüzünde hiçbir zarar ve ziyan görmez.\"
Ardından da hayvanı görünce çok korkan Abdi bey\'e dönerek bakar ve şunları der:
\"Haydi, müslüman olan gelsin! Zürafayı şöyle bir gezdirelim. Kim bu hayvanı gezdirirse cennetliktir.\"

Abdi bey, Hünkar\'ın kendisine dönüp, \"cesaretlidir\" demesinden sonra bir anda kendisini hayvanın sırtında oturuyor olarak bulur. Korkmuştur abdi bey ve etrafındakilere yalvarır indirmeleri için. E tabi Zürafa da korkar artık abdi beyin korkmasından ve yalvarmasından ve huysuzlanır. Birden abdi bey sırtında koşmaya başlar ishakiye Köşkü\'ne doğru. O sırada abdi bey padişaha şunu der:
\"Ahret hakkını Helal Et Efendimiz. İlk menzilimiz ecel beşiğidir. İşte bindim gidiyorum.\"
Tam bilinmez ama muhtemelen abdi bey Zürafa üzerinde tek başına kalınca şu sözü demiş:
\"Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete... sonumuz Hayrola!!!\"