yüksek lisans bursunu hayır kurumuna bağışlayıp ailesine haber vermeksizin bahsettiği asıl yolculuğa çıkan amerikalı gezgindir.
yaklaşık iki yıl boyunca otostop çekerek, çadır kurarak, nehirleri kanoyla geçerek, kaçak sıfatıyla trenlere binerek, bazen de kısa süreli işlerde çalışarak bu yolculuğu sürdürmüştür. asıl yolculuktan kasıt alaska\'da doğal bir yaşam sürmektir. aileiçi sorunları da chris\'in kimseye haber vermemesini açıklar niteliktedir. gittiği yerlerde kendisini (bkz:alexander supertramp) takma adıyla tanıtmıştır. bu gezi doğadan gelen insanın ait olduğu yere, doğaya dönüşü niteliğindedir. tanıştığı insanlar onunla duygusal bir bağ kurmuş, alaska gezisine yönelik telkinlerde bulunmuştur. kimi ailesine haber vermesi gerektiğini, kimiyse geziden döndüğünde onu evlatlık edinmek istediğini söylemiştir. bu süre zarfında chris bazen tarlada hamallık yapmış bazen kitap satmış bazense fastfood zincirlerinden birinde kısa süreli çalışmıştır.
alaska hayatı yaklaşık üç ay sürmüştür. kilometrelerce yürüdükten sonra terkedilmiş bir halde yeşil ve beyaz renkli fairbanks otobüsünü bulmuştur. bu otobüs ömrünün son döneminde onun evi olmuş, onunla simgeleşmiştir. yanındaki pirinçle, avladığı sincaplarla ve topladığı bitkilerle karnını doyurmuştur. bir seferinde geyik avlamış, ancak etlerini iyi muhafaza edemediğinden faydalanamamıştır. teçhizat bakımındanda oldukça yoksundur. yanındaki malzemeler alaska\'nın kışına karşı yetersiz olsa da hayatta kalmayı başarmıştır. gezisini bitirmek istediğinde nehirin yolunu kesmesi ona engel olmuş ve bir süre daha beklemesi gerekmiştir. halbuki daha kısa mesafede dönebileceği farklı bir yol mevcuttur ancak gerek tecrübesiz olması gerek açlık hali bunu engellemiştir. sonrasında topladığı bitki tohumlarını zehirli olmayan bir başka tohumla karıştırmış ve zehirlenmiştir.
gelen olursa yardım etsin diye bir not bırakıp yiyecek aramaya gitmiştir. eli boş dönen chris otobüsün içinde derin uykusuna dalmış ve öldükten yaklaşık yirmi gün sonra iki avcı tarafından bulunmuştur. ölmeden önceki son notu şu şekildedir:
\"I have had a happy life and thank the lord. goodbye and may god bless all.\"
yaptıklarıyla çoğu insanın toplumdan uzaklaşma hatta kaçış hayallerini gerçekleştirmiştir. aşağıdaki notuylaysa bakış açısının değiştiğini söylemek mümkündür:
\"happiness only real when shared.\"
not: chris\'in yaşadıkları (bkz:jon krauker) tarafından, (bkz:into the wild) adlı kitapta toplanmış, detaylı inceleme yapılmıştır. aynı isimde bir de film çekilmiştir.
yaklaşık iki yıl boyunca otostop çekerek, çadır kurarak, nehirleri kanoyla geçerek, kaçak sıfatıyla trenlere binerek, bazen de kısa süreli işlerde çalışarak bu yolculuğu sürdürmüştür. asıl yolculuktan kasıt alaska\'da doğal bir yaşam sürmektir. aileiçi sorunları da chris\'in kimseye haber vermemesini açıklar niteliktedir. gittiği yerlerde kendisini (bkz:alexander supertramp) takma adıyla tanıtmıştır. bu gezi doğadan gelen insanın ait olduğu yere, doğaya dönüşü niteliğindedir. tanıştığı insanlar onunla duygusal bir bağ kurmuş, alaska gezisine yönelik telkinlerde bulunmuştur. kimi ailesine haber vermesi gerektiğini, kimiyse geziden döndüğünde onu evlatlık edinmek istediğini söylemiştir. bu süre zarfında chris bazen tarlada hamallık yapmış bazen kitap satmış bazense fastfood zincirlerinden birinde kısa süreli çalışmıştır.
alaska hayatı yaklaşık üç ay sürmüştür. kilometrelerce yürüdükten sonra terkedilmiş bir halde yeşil ve beyaz renkli fairbanks otobüsünü bulmuştur. bu otobüs ömrünün son döneminde onun evi olmuş, onunla simgeleşmiştir. yanındaki pirinçle, avladığı sincaplarla ve topladığı bitkilerle karnını doyurmuştur. bir seferinde geyik avlamış, ancak etlerini iyi muhafaza edemediğinden faydalanamamıştır. teçhizat bakımındanda oldukça yoksundur. yanındaki malzemeler alaska\'nın kışına karşı yetersiz olsa da hayatta kalmayı başarmıştır. gezisini bitirmek istediğinde nehirin yolunu kesmesi ona engel olmuş ve bir süre daha beklemesi gerekmiştir. halbuki daha kısa mesafede dönebileceği farklı bir yol mevcuttur ancak gerek tecrübesiz olması gerek açlık hali bunu engellemiştir. sonrasında topladığı bitki tohumlarını zehirli olmayan bir başka tohumla karıştırmış ve zehirlenmiştir.
gelen olursa yardım etsin diye bir not bırakıp yiyecek aramaya gitmiştir. eli boş dönen chris otobüsün içinde derin uykusuna dalmış ve öldükten yaklaşık yirmi gün sonra iki avcı tarafından bulunmuştur. ölmeden önceki son notu şu şekildedir:
\"I have had a happy life and thank the lord. goodbye and may god bless all.\"
yaptıklarıyla çoğu insanın toplumdan uzaklaşma hatta kaçış hayallerini gerçekleştirmiştir. aşağıdaki notuylaysa bakış açısının değiştiğini söylemek mümkündür:
\"happiness only real when shared.\"
not: chris\'in yaşadıkları (bkz:jon krauker) tarafından, (bkz:into the wild) adlı kitapta toplanmış, detaylı inceleme yapılmıştır. aynı isimde bir de film çekilmiştir.