Hekimoğlu (? - 26 Nisan 1913, Fatsa,Ordu) asıl adı Hekimoğlu İbrahim olup Fatsa\'nın Yassıtaş köyündendir. Uzun yıllar Fatsa, Ordu, Tokat, Niksar, Samsun dağlarında hüküm süren, halk arasında mertliği, yiğitliği ve yardımseverliğiyle şöhret yapan ve adına türkü yakılan halk kahramanlarından biridir. Osmanlı Devlet Arşivinde Ayhan Yüksel\'in araştırmalarına göre, 1900\'lerin ilk yıllarında Fatsa\'da değirmencilik yaparken haksız bir suçlamayla karşılaşıp Gürcü bir beyin yeğeni tarafından vurulmak üzereyken atik davranarak beyin yeğenini vurmuş ve ardından dağa çıkmıştır. Daha sonra Gürcü Bey\'i kan davası güderek Hekimoğlu\'nun köyünde zulüm yapmış ve ardından Kadı Osman, Alanlı Mehmet Çavuş ve Fatsalı bir nal ustası dağa çıkarak Hekimoğlu\'na katılmıştır. Hekimoğlu zalimin zulmünu yanına bırakmamış, aynalı martiniyle, attığını vurmasıyla namı yürümüş ve olay Türk-Gürcü çatışmasına dönmüştür.
15 Aralık 1908\'de Fatsa müderrisinin Dahiliye Nezareti\'ne çektiği telgrafnamede durum ayrıntılarıyla anlatılmış ve Hekimoğlu\'nun dağdan indirilmesi için destek ve takip istenmiştir. Ama gerek Hekimoğlu\'nun becerisi gerekse Türk köylerinden destek görerek saklanmasıyla uzun süre Hekimoğlu dağdan indirilememiş ve Gürcü Bey\'e karşı faaliyetlerini arttırmıştır. Birkaç sene sonra Osmanlı Devleti\'nden affını talep etmişse de Şura-yı Devlet kararıyla af talebi kabul olunmamış ve 26 Nisan 1913 günü doğduğu köyde sekiz saat süren bir çarpışma sonrası öldürülmüştür. Hekimoğlu Türküsü ise ölümünden sonra adına yakılmıştır. (u: wikipedia)
15 Aralık 1908\'de Fatsa müderrisinin Dahiliye Nezareti\'ne çektiği telgrafnamede durum ayrıntılarıyla anlatılmış ve Hekimoğlu\'nun dağdan indirilmesi için destek ve takip istenmiştir. Ama gerek Hekimoğlu\'nun becerisi gerekse Türk köylerinden destek görerek saklanmasıyla uzun süre Hekimoğlu dağdan indirilememiş ve Gürcü Bey\'e karşı faaliyetlerini arttırmıştır. Birkaç sene sonra Osmanlı Devleti\'nden affını talep etmişse de Şura-yı Devlet kararıyla af talebi kabul olunmamış ve 26 Nisan 1913 günü doğduğu köyde sekiz saat süren bir çarpışma sonrası öldürülmüştür. Hekimoğlu Türküsü ise ölümünden sonra adına yakılmıştır. (u: wikipedia)