jim jarmusch - omü sözlük
quentin tarantino , coen biraderler , david lynch ve hal hartley gibi modern bağımsız amerikan sinemasının en etkili yönetmenlerindendir jarmusch. filmleriyle klasik hollywood sinemasının anlatı ve karakter psikolojisine odaklanan birleşik ve çoğunlukla doğrusal bir hikaye anlatımını öyle bir kırar ki özgün modernist sinema anlayışıyla belirsizliği, çelişkileri, parçalanmayı ve kırılganlığı vurgulayarak o hep kafamızda idealize edilmiş tekdüzelikten sıyırır bizleri.

ilk uzun metrajlı filmi permanent vacation'dan down by law'a , mystery train'den ghost dog the way of the samurai'e, paterson'a kadar jarmusch'un filmleri, modern amerika'nın ıssız ve kasvetli çorak topraklarında dolaşan karakterlerle bir yol macerasına çıkarır seyirciyi.

filmlerinin altında müthiş bir felsefik ve psikanalitik temeller vardır. özellikle freud'un, heidegger'in, nietzsche'nin fikirlerini yedirir filmlerine. en öne çıkan özelliği de yaratıcı vizyonunun sınırlarının olmamasıdır.

tam da bu noktada jarmusch, film yapımında yaratıcılığın 5 altın kuralını şöyle sıralıyor:

kural-1: kural mural yok. bir filmi çekmenin, kaç potansiyel yönetmen varsa, o kadar çok yolu vardır. açık bir form bu. zaten ben şahsen birine ne yapacağını, nasıl yapacağını söylemeye hayatta kalkışmam. bence bunun birine şu dine inan, buna inanma demekten farkı yok. siktir et. kişisel felsefeme aykırı ki bu felsefe de “kurallar” silsilesinden çok bir kılavuz gibidir. bu yüzden, şu anda okuduğunuz “kuralları” kafanıza takmayın, sadece kendime yazdığım notlar sayın bunları. herkes kendi “not”larını kendi yazmalı, çünkü bir işi yapmanın hiçbir zaman tek bir yolu yoktur. ve eğer biri çıkıp da size bir işi yapmanın tek yolu olduğunu söyleyecek, kendi yolunu dayatacak olursa ondan hem fiziksel hem düşünsel olarak olabildiğince uzağa kaçın.