(bkz: burger king) yada (bkz: mc donalds).
hatırlayanlar bilir çiftlikte eskiden bir burger king vardı (şu anda olandan yada haşet kırtasiyenin üzerine yapılıp, kapanandan bahsetmiyorum). her neyse çocukluğum üst katında ki oyuncaklarında geçti hatta. hafta da bir annem\'in beni götürmesi için yalvardığımı bilirdim. büyüdük pek bir şey değişmedi aslında ayda bir yine ziyaret edip, bir hamburger menü ile kendimi mutlu eder(dim). ancak eski kız arkadaşım (amerikan vatandaşı) yaşadığımız bu üç aylık süreçte, benim bu markalara olan bağlılığımı fark etmiş olacak ki, nedenini anlamaya çalıştı. ben de durumu size anlattığım şekilde ona da anlattım. yalnız verdiği tepki inanılmazdı, bu at eti haberleri çıkmadan da önce hatta: \" my honey, are u stupit? this is shit! \" dedi. sonra anlattı, markanın çıkış yeri olan amerika da genelde fakirlerin ve evsizlerin uğrak yeri olduğunu ve ülkenin en kalitesiz etleri ve ürünlerinin burada satıldığını. tabi bir daha asla onun yanında yemedim (ironi). o döndükten sonra bir, iki ay daha kendimi tuttum, sonra içimden (bkz: at yalanı sikeyim inanı) diyerek yine yedim. peşine de bu at haberleri geldi. yine yiyoruz efendim durduramıyorum.
edit: tam yerini de hatırladım şimdi, eski çiftlik karakolunun çapraz karşısı yani şimdi ki bakan sporun karşısında yer alan yerdi. bundan önce collezione de oldu, şimdi sanırım bir dürümcü var orada.
hatırlayanlar bilir çiftlikte eskiden bir burger king vardı (şu anda olandan yada haşet kırtasiyenin üzerine yapılıp, kapanandan bahsetmiyorum). her neyse çocukluğum üst katında ki oyuncaklarında geçti hatta. hafta da bir annem\'in beni götürmesi için yalvardığımı bilirdim. büyüdük pek bir şey değişmedi aslında ayda bir yine ziyaret edip, bir hamburger menü ile kendimi mutlu eder(dim). ancak eski kız arkadaşım (amerikan vatandaşı) yaşadığımız bu üç aylık süreçte, benim bu markalara olan bağlılığımı fark etmiş olacak ki, nedenini anlamaya çalıştı. ben de durumu size anlattığım şekilde ona da anlattım. yalnız verdiği tepki inanılmazdı, bu at eti haberleri çıkmadan da önce hatta: \" my honey, are u stupit? this is shit! \" dedi. sonra anlattı, markanın çıkış yeri olan amerika da genelde fakirlerin ve evsizlerin uğrak yeri olduğunu ve ülkenin en kalitesiz etleri ve ürünlerinin burada satıldığını. tabi bir daha asla onun yanında yemedim (ironi). o döndükten sonra bir, iki ay daha kendimi tuttum, sonra içimden (bkz: at yalanı sikeyim inanı) diyerek yine yedim. peşine de bu at haberleri geldi. yine yiyoruz efendim durduramıyorum.
edit: tam yerini de hatırladım şimdi, eski çiftlik karakolunun çapraz karşısı yani şimdi ki bakan sporun karşısında yer alan yerdi. bundan önce collezione de oldu, şimdi sanırım bir dürümcü var orada.