ludwig wittgenstein - omü sözlük
esasında erken dönem tractatus'tan geç dönem felsefi soruşturmalar eserine geçiş her ne kadar geçmişe dönük eleştirel ifadeler barındırsa da bu diyalektik bir geçiştir bence. eski düşüncelerine ciddi eleştiriler getirmiştir ki bu yaşadığı değişim ile ilgili sıkı bir witt takipçisi amerikalı filozof norman malcolm'un biyografisinde witt ile ilgili şu iki anekdot geçer;

''bir gün sanıyorum trende giderken wittgenstein durmadan bir önermenin ve o önermenin betimlediği olgusal durumun aynı mantıksal biçime sahip olması gerektiği üzerinde ısrar edince, pierro sraffa (cambridge'de witt'in akademisyen arkadaşıdır) artık dayanamayıp bir elinin parmak uçlarıyla, napolilerce bezginlik ve aşağılama anlamında çenesinin altını kaşır ve şöyle sorar: 'peki benim şimdi önerdiğim şeyin mantıksal biçimi nedir?' sraffa’nın sorduğu bu soru karşısında wittgenstein, bir önermenin ve o önermenin betimlediği şeyin aynı biçime sahip olması gerektiği konusunda ısrar etmesinin saçma olacağını fark etmiştir. ve bu durum onu önermenin gerçekliğin resmi olduğu fikrinden uzaklaştırmıştır.''

yine bir diğer malcolm biyografisinde; ''wittgenstein’ın bir gün yanından geçmekte olduğu bir tarlada futbol oynandığını gördüğü ve o an dilin sözcüklerle oynanan bir oyun olduğu düşüncesinin zihninde ilk kez canlandığı'' ifade edilir.

witt, fikirlerinin değişimi noktasında bu olaylardan kısmi de olsa felsefi soruşturmalar'da bahseder. witt, hakkındaki büyük resme baktığımda farklı hayatlar yaşayan bir insanın düşüncelerinin değişebileceğidir. aile ortamından uzaklaşan ya da kendini gerçek anlamda ifade edemediği bir ortamdan çıkaran witt'in cambridge'e geçtikten sonra oradaki hayatında üzerindeki melankolik havayı da atarak kendini bir anlamda bulması olarak görüyorum. felsefeye kattıkları, felsefede açtığı yeni tartışmalar ve insanların kendilerini ifade etmede çığır yaratan fikirleriyle her zaman konuşulacak bir filozof olarak kalmaya devam edecektir.

çok sevdiğim birkaç sözü ile yazıyı noktalamak istiyorum;

* itiraf, yeni hayatınızın bir parçası olmalıdır.

* hayata, ata binen kötü bir binici gibi ata biner gibi otururum. şu anda üzerinden atılmamamı yalnızca atın iyi doğasına borçluyum.

* insanlar aptalca şeyler yapmasaydı akıllıca hiçbir şey yapılamazdı.

* bir aslan konuşabilseydi onu anlayamazdık.

* bir kelimeyi söylemek, hayal gücünün klavyesine vurmak gibidir.