lise dönemi, çoğumuzun aksi tavırlar sergilediği yıllardır. en azından benim için öyleydi. ayrıca, öğretmenlik mesleğinin icrasında, hedef kitle olarak lise öğrencileriyle uğraşmak, ne üniversite öğrencileriyle uğraşmaya benzer, ne de ilköğretim öğrencileriyle uğraşmaya. atraksiyonu bol yıllar olduğu üzere, hatırda kalıcı anılarımız da hayli boldur diye düşünüyorum.
--- `spoiler` ---
sizi bilmem ama, biz lisede bir nevi asker gibi yetiştirildik. her gün sabah, öğle, akşam, günde üç öğün; rahat, hazır ol, marş şeklinde ritüelimiz vardı. okuduğumuz bina, hapishaneyi andırırdı yapısal olarak ki, çoğunuzun okuduğu okullar da üç aşağı beş yukarı bizimki gibiymiştir. ama nankörlük etmeyeyim; öğretmen kadrosu, temel öğrenci ihtiyaçları ve araç-gereç donanımı bakımından kaliteli bir eğitim kurumuydu.
ayda en az bir kez arama yapılırdı. ben lise son sınıftaydım. sigara kullanıyordum. aramanın yapıldığı bir gün, yanımda paket yoktu, ama kibrit vardı. aramada hoca kibriti ceketimin sağ cebinde buldu tabii ve yakama yapıştı \"oğlum bu ne\" diye. hocamız da bayağı sert biriydi, sağlam öğrenci döverdi - şimdi başka bir okulda müdür muavini oldu - hocanın ikinci cümlesi \"bu ne lan, konuş çabuk!\" oldu. o ara sınıfta herkes şokta; \"hocam\" dedim, soğukkanlı bir şekilde, \"bizim ev sobalı, sabahları soba yakıyorum (aralık ayıydı) cebimde kalmış\" cevabını verdim - ki yalan değildi söylediğim. \"hmm öyle mi, tamam oğlum\" dedi hoca. üstelik kibriti de geri koydu cebime şaşkınlıktan, normalde koymaması lâzımdı. okul yönetmeliğine göre yasaktı çünkü.
on beş kişilik sınıf olduğumuz için sınıfın tamamı biliyordu benim sigara kullandığımı. ders arası arkadaşlar yanıma geldi, tebrik falan ettiler beni iyi bahane uydurdun diye.
--- `spoiler` ---
--- `spoiler` ---
sizi bilmem ama, biz lisede bir nevi asker gibi yetiştirildik. her gün sabah, öğle, akşam, günde üç öğün; rahat, hazır ol, marş şeklinde ritüelimiz vardı. okuduğumuz bina, hapishaneyi andırırdı yapısal olarak ki, çoğunuzun okuduğu okullar da üç aşağı beş yukarı bizimki gibiymiştir. ama nankörlük etmeyeyim; öğretmen kadrosu, temel öğrenci ihtiyaçları ve araç-gereç donanımı bakımından kaliteli bir eğitim kurumuydu.
ayda en az bir kez arama yapılırdı. ben lise son sınıftaydım. sigara kullanıyordum. aramanın yapıldığı bir gün, yanımda paket yoktu, ama kibrit vardı. aramada hoca kibriti ceketimin sağ cebinde buldu tabii ve yakama yapıştı \"oğlum bu ne\" diye. hocamız da bayağı sert biriydi, sağlam öğrenci döverdi - şimdi başka bir okulda müdür muavini oldu - hocanın ikinci cümlesi \"bu ne lan, konuş çabuk!\" oldu. o ara sınıfta herkes şokta; \"hocam\" dedim, soğukkanlı bir şekilde, \"bizim ev sobalı, sabahları soba yakıyorum (aralık ayıydı) cebimde kalmış\" cevabını verdim - ki yalan değildi söylediğim. \"hmm öyle mi, tamam oğlum\" dedi hoca. üstelik kibriti de geri koydu cebime şaşkınlıktan, normalde koymaması lâzımdı. okul yönetmeliğine göre yasaktı çünkü.
on beş kişilik sınıf olduğumuz için sınıfın tamamı biliyordu benim sigara kullandığımı. ders arası arkadaşlar yanıma geldi, tebrik falan ettiler beni iyi bahane uydurdun diye.
--- `spoiler` ---