yazarlarımızın lise yıllarını yad ettiği başlıktır.
--- `spoiler` ---
lisem atraksiyonlu geçti. Nedense normal bir gün geçirmem imkansızdı lisede. Neyse yine bir gün, yanlış hatırlamıyorsam ilk dönem sonlarına doğru idi lise 3\'te, herkes okula gelmemeye başlamış falan. ben her zamanki gibi gittim. Sabah 08.30 gibi iki alt sınıfımdan bir arkadaşla. Ona \"yumruk\" derim ben. Onunla çıktık bahçeye. Akşama kadar, saat 15.00\'a kadar falan, voleybol oynadık. Koca bahçede sadece ikimiz. Kollarımın ne hale geldiğini siz düşünün. o smaç çalıştı, ben karşılık verdim. Bir de hiç durma koşuyoruz. Bizim kalan düz liseliler vardı. Hocaya \"bu kız hiç mi yorulmaz?\" diye sormuşlar. Hocanın cevabı basit: \"Delidir o kız.\" Okulun delisi olarak tanındığım doğrudur. Fakat unutamıyorum o günü. Hiç o günkü gibi pestilim çıkmamıştı ve tabi ki hiç o günkü gibi eğlenmemiştim. Yağmurun altında oynadık saatlerce. Top ıslandı, ağırlaştı. Vurmak için çok fazla güç kullanmamız gerekti. İkimizde de güç vardı evet fakat bu yine de canımızın acımasına engel değil.. biliyor musunuz? biz aslında oynamaya devam ederdik. Fakat beden eğitimi hocamız sağ olsun; \"oas topu getir artık. yeter kızım.\" dedi. E peki madem deyip götürdük, çıktık okuldan..
şimdi mi? şimdi bana o günü tekrar verecek şeyler arıyorum. ama yok. O çocukla olan bağım kopmadı. Fakat o da yoldan çıkmaya başladı. özlüyorum o zamanları. hala okula gidip yad ediyorum hepsini. diyorum \"ulan ben bu okulda ne acılar çektim.\" sonra da diyorum ki: \"ama oas en güzel zamanların da burada geçti.\" harbiden de öyleydi. Yine olsa, yine orayı seçerdim..
bu da böyle saçma bir anıydı belki de sizin için. ama benim gözlerimi yaşartan bir anıydı..
--- `spoiler` ---
--- `spoiler` ---
lisem atraksiyonlu geçti. Nedense normal bir gün geçirmem imkansızdı lisede. Neyse yine bir gün, yanlış hatırlamıyorsam ilk dönem sonlarına doğru idi lise 3\'te, herkes okula gelmemeye başlamış falan. ben her zamanki gibi gittim. Sabah 08.30 gibi iki alt sınıfımdan bir arkadaşla. Ona \"yumruk\" derim ben. Onunla çıktık bahçeye. Akşama kadar, saat 15.00\'a kadar falan, voleybol oynadık. Koca bahçede sadece ikimiz. Kollarımın ne hale geldiğini siz düşünün. o smaç çalıştı, ben karşılık verdim. Bir de hiç durma koşuyoruz. Bizim kalan düz liseliler vardı. Hocaya \"bu kız hiç mi yorulmaz?\" diye sormuşlar. Hocanın cevabı basit: \"Delidir o kız.\" Okulun delisi olarak tanındığım doğrudur. Fakat unutamıyorum o günü. Hiç o günkü gibi pestilim çıkmamıştı ve tabi ki hiç o günkü gibi eğlenmemiştim. Yağmurun altında oynadık saatlerce. Top ıslandı, ağırlaştı. Vurmak için çok fazla güç kullanmamız gerekti. İkimizde de güç vardı evet fakat bu yine de canımızın acımasına engel değil.. biliyor musunuz? biz aslında oynamaya devam ederdik. Fakat beden eğitimi hocamız sağ olsun; \"oas topu getir artık. yeter kızım.\" dedi. E peki madem deyip götürdük, çıktık okuldan..
şimdi mi? şimdi bana o günü tekrar verecek şeyler arıyorum. ama yok. O çocukla olan bağım kopmadı. Fakat o da yoldan çıkmaya başladı. özlüyorum o zamanları. hala okula gidip yad ediyorum hepsini. diyorum \"ulan ben bu okulda ne acılar çektim.\" sonra da diyorum ki: \"ama oas en güzel zamanların da burada geçti.\" harbiden de öyleydi. Yine olsa, yine orayı seçerdim..
bu da böyle saçma bir anıydı belki de sizin için. ama benim gözlerimi yaşartan bir anıydı..
--- `spoiler` ---