şükrü erbaş

1953 yılında yozgat\'ta doğan, gazi üniversitesi sosyal bilimler bölümü’ nü bitiren, edebiyat derneği’nin genel başkanlığını yapan şairdir.

\"...
ağaçları suluyorum durmadan
ışığın ve rüzgarın peşinde
uzun yürüyüşlere çıkıyorum
yerimi çocuklara veriyorum
parklarda ve otobüslerde
çocukları büyüklerden çok seviyorum
...\"

bir garip şair.
(bkz: ÖMÜR HANIMLA GÜZ KONUŞMALARI) adında bir güzel şiiri vardır ki...

...(b:Ve güz geldi Ömür hanım). diye başlayan ve(b: Dünya aydınlık sabahlarını
yitiriyor usul usul). diye devam eden uzun uzun çok uzun bir şiir.

dinlemek isterseniz, [https://www.youtube.com/watch?v=rzNpcLPO8uQ&feature=youtu.be buyurunuz] tavsiye edilir.

refik durbaş ile behçet aysan ile çağdaş ve jenerasyonunun tüm niteliklerini sonuna kadar yansıtan, başarısız bir solun yarattığı hayal kırıklığının yükünü sırtında taşıyan solcu bir gençliği üyelerinden sayabileceğimiz ozan. yukarıda saydığım iki çağdaşıyla dilini çok yakın bulurum bu nedenle, ama muhtemeldir ki bu benim hüsnü kuruntumdur; zaten fikirlerimin bir önemi de yok. velhasıl siz bir ozan olduğunu bilin, ben çok bayılmam ama bayılana da neden bayılıyosun demem. sonuçta didem madak'tan haydar ergülen'den on kat daha iyi amk.