eşinin kendisini aldattığını öğrenen bir bankacının, karısını ve onun sevgilisini öldürdüğü gerekçesiyle cezaevine girmesini konu eden filmdir. aynı zamanda filme adını veren the shawshank redemption, cezaevinin adıdır. bununla birlikte filmi bu kadar izlenesi yapan iki husus vardır; birinci olarak yönetmenlerdir. nasıl ki tolstoy kitaplarında bizi hikayenin içine alıp götürüyorsa film yönetmeni de aynı şekilde bize cezaevinde yaşamanın nasıl bir şey olduğunu, özgürlüğün önemini oldukça iyi hissettirmiştir. brooks adlı yaşlı mahkumun cezaevinden çıktıktan sonraki yaşamı da arada çok iyi işlenmiştir. filmde görüntü yönetmeninin de başarısı büyüktür. özellikle cezaevine ilk girişteki havadan çekim ve bayrağın dalgalanma sesi güzel ve ince ayrıntılardır. ikinci olarak ise morgan freeman'ın başarılı seslendirmesi ve oyunculuğudur. gençliğinde birini öldürmüş olmanın pişmanlığını, üzüntüsünü, aynı zamanda nasıl iyi bir dost olduğunu iyi yansıtmıştır. filmle ilgili eksi gördüğüm tek husus tecavüz sahnesidir. zaten zorluklarla dolu ve üzücü bir filmde bu olay olmasa da olurdu. zira tecavüz başlı başına çok büyük bir travma olmasına rağmen, tecavüz sonrası andy karakterinin ne hissettiğini filmde hiç göremeyiz. sanki sıradan bir olay gibi anlatılmış ve geçiştirilmiştir. filmin sonunda belirtilen "umut iyi bir şeydir." sözü ise filmin akılda kalan cümlesidir. sonuç olarak imdb'deki yerini hakedecek kalitede bir filmdir.