fanny och alexander - omü sözlük
esasen bergman da kendi çocukluğunda yaşadığı travmalardan kaçışını anlatır bu filmiyle bizlere. tanrı'nın yokluğuyla işkence gören insanlar ya da romantik kalıcı ilişkilerin imkansızlık motifleri yerini çocukluğun yaratıcı ve harika manzaraları ve hayal gücüne bırakır. bergman bunu şöyle açıklar: ''oynayarak, ıstırabın üstesinden gelebilirim, gerilimi azaltabilir ve yıkıma karşı zafer kazanabilirim. sonunda, her şeye rağmen içimde taşıdığım neşeyi, işimde çok nadiren ve çok zayıf bir şekilde hayat verdiğim neşeyi göstermek istedim.''

bergman, büyü ile hayaletlerin ve yaşam ile ölümün yan yana var olduğu muazzam ve destansı bir dünya yaratır. özellikle dickens ve shakespeare'in eserlerinden ilham alan bergman, kilise ve gerçekliğin soğukluğundan geçici bir kaçış haline gelen çocukluk düşleminin yaratıcı hayal gücünü ortaya döker.

ve tabii ki bergman'ın en yakın dostlarından olan görüntü yönetmeni sven nykvist'in renkli sinematografisi mükemmel bir ahenk yaratır ki o insanın içini ısıtan renk cümbüşü gözümüzde parlar fakat asla göze batmadan seyirciyi çepeçevre sarar.