gayet doğal diyebileceğimiz bu duygunun özellikle çocuklarda yarattığı etkiyi alfred adler ''insanı tanıma sanatı'' kitabında gayet dramatik sonuçlanan bir vak'ası üzerinden anlatıyor. alıntıda özellikle ayırt edici durumların açıklamasını ayrıca yapacağım ki bunlar çok önemli kısımları oluşturuyor.
''alabildiğine sık rastlanmasıyla dikkatimizi üzerine çeken bir karakter özelliği de kıskançlıktır. bununla anlatılmak istenen, yalnızca sevgide değil, tüm insani ilişkilerde karşılaşılan, özellikle çocukluk döneminde görülen kıskançlıktır; söz konusu dönemde bazen kardeşlerden biri ötekinden üstün olmak isteyerek, hırs duygusunun yanı sıra kıskançlık duygusunu geliştirir kendisinde, düşmanca ve savaşçıl tutumunu böylece açığa vurur. ihmal edilmişlik duygusundan, hırsın bir başka biçimi, yani tüm yaşam boyu insanın yakasını bırakmayan kıskançlık özelliği doğup ortaya çıkar.
çocuklarda hemen her zaman rastlanır kıskançlığa; hele küçük bir kardeşleri dünyaya gelip anne ve babanın ilgisini daha çok üzerine çekmesi durumunda bu duygu kendini belirgin olarak açığa vurur; öyle ki, büyük çocuk tahtından alaşağı edilmiş bir kral gibi görür kendini. daha önce çevreleri sıcak bir ilgiyle kuşatılmış çocuklar özellikle kıskançlığa kapılır. bir çocuğun bu konuda ne kadar ileriye gidebileceğine, henüz sekiz yaşında olmasına karşın o zamana kadar kıskançlıktan üç cinayet işlemiş bir kızı örnek gösterebiliriz.
''alabildiğine sık rastlanmasıyla dikkatimizi üzerine çeken bir karakter özelliği de kıskançlıktır. bununla anlatılmak istenen, yalnızca sevgide değil, tüm insani ilişkilerde karşılaşılan, özellikle çocukluk döneminde görülen kıskançlıktır; söz konusu dönemde bazen kardeşlerden biri ötekinden üstün olmak isteyerek, hırs duygusunun yanı sıra kıskançlık duygusunu geliştirir kendisinde, düşmanca ve savaşçıl tutumunu böylece açığa vurur. ihmal edilmişlik duygusundan, hırsın bir başka biçimi, yani tüm yaşam boyu insanın yakasını bırakmayan kıskançlık özelliği doğup ortaya çıkar.
çocuklarda hemen her zaman rastlanır kıskançlığa; hele küçük bir kardeşleri dünyaya gelip anne ve babanın ilgisini daha çok üzerine çekmesi durumunda bu duygu kendini belirgin olarak açığa vurur; öyle ki, büyük çocuk tahtından alaşağı edilmiş bir kral gibi görür kendini. daha önce çevreleri sıcak bir ilgiyle kuşatılmış çocuklar özellikle kıskançlığa kapılır. bir çocuğun bu konuda ne kadar ileriye gidebileceğine, henüz sekiz yaşında olmasına karşın o zamana kadar kıskançlıktan üç cinayet işlemiş bir kızı örnek gösterebiliriz.