ludwig wittgenstein - omü sözlük
entelektüel zehirlenme derken bu esasen kayda değer bir konu. aile çok kültürlü fakat bunun yanında psikolojik problemleri olan bir aileden bahsediyoruz. bunun en bariz kanıtı witt'in üç erkek kardeşinin intihar etmesi ki kendisi de intiharın eşiğinden dönmüştür. aile içinde bir sevgisizlik ve üst perdeden bir sıkıcılık hakim. bunun yanında witt'in birinci dünya savaşı'na katılması ve halen kendini gerçek anlamda olması gerektiği yerde görememesi bir nevi bunalıma sokuyor. 1912-1917 yılları arasında oluşturduğu ilk eseri tractatus'un alt zemininde; felsefeye olan ilgisinin ki özellikle kant gibi felsefeye bir sınır çekme isteğinin yanında 1912'de gittiği cambridge'de bertrand russell'dan etkilenmesi ve freud'un bilinçdışı teorilerinin etkilerini görürüz.

witt, erken dönem felsefesinde en çok dili nasıl anlayacağı; dilin anlam ve dünyayla ilişkisi ile resmen boğuştu. başlangıçta dili dünyayı sınırlayan bir şey olarak görüyordu, çünkü felsefenin söylediği her şeyin anlamsız olduğuna inanıyordu. "dilimin sınırları, dünyamın sınırları demektir." dedi ki bu inancı daha sonra gözden geçirmiş olsa da, dilin gerçeklikle karmaşık bir ilişkisi olduğunu her zaman anladığı ve onu felsefe yoluyla anlamanın zorluğunu üstlenmeye çalıştığı açıktır. devamında "felsefe, dil aracılığıyla zekamızın büyüsüne karşı bir savaştır." diyerek felsefe dünyasına bir bomba gibi düştü.