pulp fiction - omü sözlük
jules winnfield ( samuel l. jackson) ve vincent vega ( john travolta ) televizyonun, film ikonlarının ve rock yıldızlarının tek egemen olduğu nihilist bir amerikan kültüründe yaşıyor. karakterler, amsterdam'da quarter pound ve big mac için kullanılan avrupai anlamlar, pop grubu a flock of seagulls, amerikan sitcom green acres ve diğer bazı anlamsız amerikan fenomenleri gibi çeşitli popüler kültürel referanslardan bahsediyor. nesnel bir değerler ve anlam çerçevesinin yokluğu, karakterleri hem anlamsız hem de geçici olan popüler kültürel tartışmalara sokar. bu tür aptalca göndermeler, ilk bakışta ekranda gördüğümüz şiddete karşı bir tür komik rahatlama gibi görünüyor. ancak bu sadece komik bir rahatlama değil. mesele şu ki, bu karakterler hayatlarından anlam kazanıyor. geçici popüler kültürel semboller ve ikonlar onların bu nihilist düzende tutundukları kavramlar. örneğin, başka bir zamanda ve/veya başka bir yerde insanlar, kendilerinden daha büyük gördükleri bir şeyle, özellikle de dinle, hayatlarının sahip olduğu anlam ve anlamı sağlayacak ve şeylerin değerini belirleyecek bir olguya bağlanabilirler. işte bu tarantino'nun vermek istediği mesajlardan bir tanesi. 20. yüzyılın sonlarında amerika'da insanların bu bağlanması eksiktir ve bu nedenle jules ve vincent'ın hayatlarında tamamen bu figür tamamen yoktur. filmde pop simgelerinin bol olmasının nedeni budur. işte bunların tümü, amerikan halkını temsilen jules ve vincent'ın birbirlerini anladıkları referans noktalarıdır.

tarantino filmde ingilizceyi, nihilizmin vurgulanmasında çok önemli bir role sokar. örneğin, tim roth'un canlandırdığı ringo, garsona aslında "erkek" anlamına gelen "garçon diye hitap ediyor. butch ( bruce willis ) kız arkadaşı fabienne'i chopper'dan "motosiklet" olarak her bahsettiğinde sürekli olarak düzeltir . ayrıca jules ve vincent, amsterdam'da quarter pound'un "peynirli royale" ve big mac'in "le big mac" olarak adlandırılmasını eğlenceli buluyor. tarantino, tüm bu kelimelerin birbirinin yerine geçebilir olması gerçeği ile, dilin herhangi bir gerçek anlamı olup olmadığı sorusunu gündeme getiriyor. bir sahne daha var ki tarantino altın vuruşunu burada yaparak amerikan nihilizmini adeta yerden yere vuruyor. esrarengiz ve çekici taksi şoförü butch'a adının anlamını sorduğunda, butch kayıtsız bir şekilde “ben amerikalıyım tatlım. isimlerimiz bir bok ifade etmiyor."