karl popper - omü sözlük
iyi de bu kadar fikre sahip olmasında ve bunları geliştirmesinde neler yaşadı popper? viyana'daki gençliği boyunca çevresi doğal olarak entelektüellerle çevriliydi. birinci dünya savaşı'ndan sonra popper'ın bilime olan ilgisi arttı ve bu da onun felsefesini derece derece analiz etmesine yol açtı. hani baktığımızda bu yıllarda viyana, popper için entelektüel açıdan verimli bir yerdi. örneğin, genel görelilik teorisini tartışan albert einstein'ın konferanslarına katılması, alfred adler'in yanında gönüllü olarak çalışması, özellikle karl marx'ın fikirleri üzerinde yoğunlaşması ve sigmund freud'un yazılarına özel bir ilgi duyması popper'ın komplike bir filozof olmasının temellerini oluşturdu diyebiliriz.

fakat burada önemli olan bir nokta var ki popper'ı özel kılan nedenlerin başında gelir. viyana'daki entelektüel camia olarak bilinen viyana çevresi dönemin en etkili filozoflarının kulübü gibidir. popper bu grupla etkileşime girmesine rağmen, kendisi hiçbir zaman bu gruba üye olmadı. neden diyecek olursak viyana çevresi, yalnızca mantıksal ifadelerin veya deneysel olarak doğrulanabilenlerin anlamlı olduğunu iddia eden mantıksal pozitivizm doktrinini destekledi. gerçekte, pozitivizm, diğer ifadeleri (metafizik ve dini iddialar dahil) anlamsızlık alanına iter, böylece felsefeyi mantığa veya bilime indirger. popper'ın ise bilim felsefesi hakkındaki fikirleri yukarıda bahsettiğim gibi viyana'da adler, marx, freud ve einstein'ın fikirleriyle karşılaşmasından doğar.

buradan geleceğimiz nokta popper'ın o meşhur yanlışlanabilirlik ilkesidir. şimdi baktığımızda mantıksal pozitivizm o dönemler epey revaçta. en önemli temsilcilerini sayarsak wittgenstein, bacon, russell ve hume'yi söyleyebiliriz. pozitivistlerin amacı bilimsel ile bilimsel olmayan arasında bir kıstas bulmaktır. savunanların amacı da zaten metafizik felsefeden tamamen kurtulmak ve felsefeyi mantığa indirgemektir. mantıksal pozitivistlere göre hipotezler veya kuramlar deney ve gözlemler ile doğrulanarak bilimsel bilgiye dönüştürülebilir. ola ki bir hipotez ya da kuramın gözlemler ile doğrulanma ihtimali yoksa bu sadece metafizik bir önerme olarak kabul edilir diyorlar.