karl popper - omü sözlük
bu konuda en bilineni hume'nin ortaya attığı endüksiyon problemidir. hani şu ''bütün kuğular beyazdır'' muhabbetinin döndüğü problem. hume'ye göre bugüne kadar gördüğümüz bir milyon kuğunun tamamı beyaz olsa bile önerme doğrulanmış sayılmaz. henüz görmediğimiz ya da gelecekte görme ihtimali olduğumuz beyaz olmayan bir kuğu ile karşılaşabiliriz. bilimsel yasaları ya da hipotezleri bu önermeye benzetirsek eğer bilimsel yasaların gözlemler ve deneylerle doğrulanmış olmaları bilimsel birer bilgi olarak kabul edilmelerine yetmeyecektir.

bilinen bir örnekle açarsak eğer newton'un yer çekimi yasası deney ve gözlemlerle doğrulandı fakat yasanın gelecekte de aynı kalacağına dair hiçbir garanti yoktur. yer çekimi yoktur gök itimi vardır gibi teorileri duymuşsunuzdur. şimdilik bu bize saçma gelse de gelecekte bunun böyle kabul edilmeyeceğinin bir garantisi yok. o halde doğrulama yöntemi ile önermeler bilimsel bilgiye kesin olarak dönüşmüyorsa nasıl bir yol izlenecek? insanlık bilimsel bilgiye ulaşmada bu noktada ne yapabilir? bütün siyah kuğuları yok edemeyeceğimize göre farklı bir yol izlenmeli.

tam da bu noktada popper , kuramını bu sorunun çözümü odağında kurmuştur. popper'a göre hume zaten haklıdır. her ne kadar milyon adet beyaz kuğu görsek de hipotez mutlak olarak doğrulanamaz fakat göreceğimiz tek bir beyaz olmayan kuğu bu hipotezi yanlışlamış olur. işte dananın kuyruğu da burada kopuyor. popper bu düşüncesinden hareketle bilim insanlarını kuramlarını doğrulamaya değil yanlışlamaya yönlendirmiştir. özetle bir hipotez ya da kuramın bilimsel olabilmesi için öncelikle doğrulanmaya değil yanlışlamaya açık şekilde kurulması gerekmektedir.