kış uykusu - omü sözlük
ayrıldığı eşinin haksız olduğunu ve kendisine kötü davrandığını bildiği halde cefakar bir anadolu kadını gibi: ''gidip kendisinden özür dilemek istiyorum aslında.'' cümlesi bir kadının ne olursa olsun eşi karşısında sürekli alttan almalıdır fikridir. tabi necla'nın bu düşüncesine daha entelektüel bir hava katma adına ''bize kötülük yapanlara karşı koymamalıyız'' sözde sorunsalını aydın ve nihal'e bilgiçlik taslayarak aktarması ise tam bir sıçtım sıvıyorum hadisesi.

suavi: burjuvanın belki de en yalnız adamı. yıllarca seküler bir hayat yaşamış, evlenmiş çocuk sahibi olmuş fakat yine o anadolu'nun geleneksel aile yapısından kopamamış ki londra'da yaşayan çocuğunun dizinin dibinde olmasını diliyor. sürekli bir geçmişe özlem ve zamanın acımasızlığını vurguladığı sözlerine şahit oluyoruz. ve son cümleleriyle yalnızlığına ve hayatın anlamsızlığına noktayı koyuyor: ''bu kadar çaba, bu kadar yaşanmışlıklar hepsi bunun için miydi?''*

öğretmen levent: orta sınıfı temsil eden ve kendisinin yaşadığı coğrafyada iyi hissetmesi adına bir anlamda burjuva sınıfına doğru yaklaşmaya çalışan fakat bir o kadar da burjuvaziden nefret eden bir karakter. evet levent tipik bir anadolu insanıdır. anadolu'da doğmuştur ve ablası ve annesi yozgat'ta ikamet etmektedir. levent'in ulaşabilecekleri sınırlıdır bu yüzdendir ki bir burjuva gibi hissetmek kendine iyi gelir. fakat onun da yine anadolu kimliğinin ifşasını kendi eliyle yaptığını görüyoruz. suavi ve aydın ile birlikte içki içerken sarfettiği sözler burjuva sınıfa olan bilinçaltındaki nefretini gözler önüne seriyor. ''içkiler içiyorsunuz, on tabak yemek yiyorsunuz, sonra da fakirlere yardımdan bahsediyorsunuz.'' cümleleri zaten her şeyi özetliyor.