krzysztof kieslowski - omü sözlük
wajda, polanski ve zanussi gibi ustaların eğitim aldığı lodz film okulu'nun mezunu olan kieslowski, 1970'lerde adım adım kurgusal filmlerine geçmeden önce, yazının başında belirttiğim gibi 1966'da belgesel film yapımcısı olarak uzun bir kariyere başlamıştı ki kieslowski'nin çevresinde gördüğü ve tanık olduğu, kimselerin umursamadığı basit insanlarla empati kurması ya da başka bir ifadeyle onlara karşı ahlaki bir ilgi beslemesini ve bunu kendine şiar edinmesini bakın ne güzel de açıklıyor:

''bilirsiniz, o dönemler(60'lar) yaşadığımız çevre hüzün doluydu, siyah beyaz bile değildi, sadece siyahtı ya da belki griydi. aslında bu duygu durumumuz lodz okulunun bulunduğu lodz şehrinin yapısı ile direkt bağlantılı bir şeydi. o kadar kirli ve boktan bir ortam vardı ki tam bir fotojenik yapıda şehirdi. bütün şehrin böyle olması bir bakıma bütün dünya'nın da böyle olması demekti. ve çevremdeki o insanların yüzleri şehrin duvarları gibiydi: hüzünlü, gözlerinde dram dolu, bilirsiniz, boş yere adım attığınız anlamsız hayatın draması gibidir. sanırım savaştan sonraki bu boktan dünyayı olduğu gibi tarif etmeye çalışanlar ilk olarak bizlerdik. elbette, tarif etmeye çalıştığımız küçük insanların küçük dünyalarıydı, aslında onların dünyaları bir damla sudan ibaretti. daha büyük bir yerde bir araya getirilmelerini umduğumuz gibi bu küçük dünyaları tanımladık. polonya'daki hayatı anlatmayı umduk.''

velhasıl bu güzel adamın, katılaşmış insan yüreklerini yumuşatan ve insani duyguları hayatımıza entegre eden filmlerini izleyelim ve izletelim.