utanmak - omü sözlük
alfred adler, insanı tanıma sanatı adlı kitabında bu duygunun ruhsal nedenini şöyle açıklar: "herkesin bilincinde olduğu şeref ve haysiyet duygusunda bir zayıflama belirtisinin görüldüğü durumlarda açığa vurur kendini."

ne kadar da doğru söylemiş adler. yaşadığımız topluma bakıyorum da şimdi bu duygudan tamamen kendini sıyırmış o kadar çok şerefsiz ve haysiyetsiz insan var ki toplumdaki bu değişime tanık olmaktır bizi utandıran. çünkü bu duyguda bir toplumsallık olgusu da vardır.

bergman'ın skammen (utanç) filminde savaş esiri olan evli çiftimiz jan ve eva arasında geçen diyalog utanma duygusunu gerçekten derinden hissettirir bana. savaş esiri oldukları için elinden hiçbir şey gelmeyen jan'ın eva'yı kolluk kuvveti adamla beraber olduktan sonra görmesi ile çaresizce yüzünü elleri ile kapatır. jan'ın bu halini gören eva, tanrı'yı eleştirir biçimde şunu söyler:''boşuna utanç duyma, utanması gereken sen değilsin.''

utanma duygusunun çok ama çok farklı noktalarıdır bunlar. bazen sadece hiçbir şey yapamadan sadece utanırsınız. bir nebze de olsa kendinden kaçıştır utanma duygusu.

tekrar adler'e dönecek olursak, yazının tamamında utanma duygusunun ruhsal ve fizyolojik yansımalarınk çok güzel tanımlamış:

"hem ayırıcı, hem birleştirici bir duygudur. utanma, toplumsallık duygusundan kaynaklanır ve bu özelliğiyle insanın ruhsal yaşamından sökülüp atılamaz. böyle bir duygu olmaksızın insan toplumu diye bir şeyin düşünülemeyeceği kesindir.

utanma duygusu, ruhsal alanıma müdahale sonucu insanın kişiliğinin değerinde bir azalma tehlikesinin baş gösterdiği, özellikle herkesin bilincinde olduğu şeref ve haysiyet duygusunda bir zayıflama belirtisinin görüldüğü durumlarda açığa vurur kendini.